burada yayınlanan komik olaylar köyde yaşanmış anılardır. sizinde bildiğiniz anılar varsa bize gönderin . adınızla birlikte yayınlayalım. omerakcair@gmail.com 0 535 2494601







Koçlar

Rahmetli Osman Acam ve ikizi Mehmet Amca Düzcedeyken namaza beraber gider gelirlerdi... güzel anlaşırlardı ama bazende olmaz bir yerden tartışırlardı dayımda onlara koçlar derdi .

Bir akşam namazı çıkışı Celal abinin kahvesinin önüdeyim Abdurrahman dayım çabuk çabuk geldi yüzü gergin..... dayı ne oldu diye sordum ... Celil sorma dedi bizim
   
koçlar namaz çıkışı caminin avlusunda kapıştılar boynuzlarindan cirnaflar (ateşler) çikayi korktum kaçtım dedi :))))


                                 Gönderen: Ali Rıza GEL (belçika)

Bisiklet


Rahmetli kabura Hüseyin Kaba orta okulda hademe olarak işe başlamış ve zamanla bisikletle okula gitmenin daha ekonomik olduğunu düşünerek bir bisiklet almış . düşe kalka bisiklete binmeyi öğrenmiş ama bu düşme kalkmaları mahallenin çocukları görür rahmetliye gülermiş.....
Gelzaman git zaman derken Hüseyin aga okula bisikletiyle gidip gelmeye başlamış ama mahallenin çocuklari Hüseyin agayi okul dönüşü bekler --- aa aaaaa bakın bakın Hüseyin aga gene düşecek düşecek der onu panikletip düşürürlermiş ...
Bunu duyan büyükler Hüseyin agayı kahvede görüp sormuşlar.....Hüseyin aga bisikletten düşüp duruyormuşsun deyip gülmüşler, rahmetliden şöyle bir yanıt gelmiş yahu bisikleti oğrendum oğrenmesineda uşaklar baa baktimi nazar edeyiler duramayirum bisikletin ustunde

Gönderen:Ali Rıza GEL  (belçika) 

Kuyruklu-Koç

     Olay-1:
 Bizim oralarda lakap takmak meşhur... Hep lakapla çağırıldığı için insanların asıl isimleri unutuluyor.... Almanın karısı Fadime abulanın lakabıda kuyruklu idi..... Bir gün Alamanın karısı Amcamlara geldi ben çıktım kapıya dediki kızım ayşeyi çağır bağa... bende kapıdan yengeme çağırdım ... Yengeeeee yengeeee kuyruklu seni çağırıy... o sırada bide arkami döndüm baktım kadın ters ters bakıyor..... Bana dediki
      
             kızım kabahat sende değıl kabahat hau lakabi bağa takanda ...







       Olay-2:
Yine günlerden bir gün Rahmetli Osman amca bize gelmişdi o zamanda ablam açmıştı kapıyı Osman amcaya dediki buyur koç amca, rahmetli osman amca bu lafa gülümseyince o zamanda ismini değilde lakabını söylediğini fark ettik bizde çok güldük.....
        Osman amcaya buradan allahtan rahmet diliyoruz.





Gönderen:Şengül SAĞLAM - Belçika

Atla Mahmut

Baya bir zaman önceydi Katip amcamın oğlu Müjdat 8 - 9 yaşlarındaydı evin üst tarafinda rahmetli yengemle ot biçiyoruz Müjdat ta yanımızda... yukardan aşağıya doğruda Mehmet Alinin çocukları geliyor arkalarından da Rasim amca bunlar dürtecekler ya Rasim amcayı müjdatı kandırıyolar sana bir kilo gofret alacağız Rasime atla Mahmut dersen....
Tabi çocuk bu hemen kabul etiyor Rasim amca gelince Müjdat atla Mahmut deyip kaçıyor Rasim amcada oğlum atladım neneni git bak tuttumu dedi .yengemde aferim rasim aga dedi....

Rasim aga yengemin orda olduğunu görünce yengeme şöyle dedi       kızım sen ustune alma.....

                 İkisininde mekanı cennet olsun



                              Gönderen:Şengül SAĞLAM - Belçika

Musa aga hesap kaç lira


   Eski muhtarlardan rahmetli fesat Musanın kaldırım yaylasında bir kahvesi ve kahvenin yanında birde küçük bakkalı vardı...
Musa aga hasım sahibi olduğu için kahvenin duvarlarını bir metre kalınlıkta yapmış,kahvenin içine girildikten sonra bir hol vardı oradan devam edilip dolaşarak bakkala ulaşılırdı.bakkaldan alışveriş yapmak isteyenler,bakkalın küçük ve dar bir penceresi vardı oraya gelip alışveriş yaparlardı.musa aga içerde müşteri dışarda fakat birbirlerini tam görmezlerdi duvarın kalınlığı bir metre civarıyda olduğu için...
Müşteri gelir dışarıdan Musa aga bakkala gel diye seslenirdi,Musa aga içeriden bakkala geçer,müşteri alacaklarını dışarıda pencereden içeriye doğru sıralamaya başlar..
Bir paket sigara-bir kibrit-bir paket bisküvit-bir çeyrek ekmek-bir incir kurusu-yüz gram helva..gibi bol şeyler alırdıki hesap süresi uzun olsun diye ,Musa aga hepsini verir daha birşey varmı diye sorar-müşteri tamam Musa aga hesap et kaç para tuttu der Musa aga bir kağıt kalem alır başlar hesap etmeye bu işlem yaklaşık yedi sekiz dakika sürer .
    Hesap tamam oğlum,şu kadar para tuttu derdi, fakat müşteri bu yedi sekiz dakikada çoktan köyün yolunu tutar ordan tamamen uzaklaşırdı ,rahmetli Musa aga ogün akşama kadar söğer dururdu.

           Hikaye:Ömer AKÇAİR

Müslimanmısınız

YIL 1972.

O zaman Deregözü İlkokulunda okuyoruz. Öğretmenimiz Mehmet Öztürk ( Postun Arifin Hasanın Mehmet.) Mehmet öğretmen okulda disiplini sağlamak için olacak ki hiç gülmez, daima sert durur, genelde birimizin yaptığı hatayı sınıfın tamamından sorumlu tutarak o meşhur sıra dayağını atardı...

İkinci sınıfta okuyoruz. Öğretmen bir gün öğrencinin birine

“ Müslüman mısın?” diye sordu. “ Müslüman’ım eğretmenim” cevabından sonra okkalı bir tokatı yedi. Çocuk ağlamaya başladı. Başka bir öğrenciye de aynı soruyu sordu. Öğrenci de müslümanım deyince oda Osmanlı tokatını yedi. Bir diğeri bir diğeri derken sınıfta tokatı yiyen de yemeyende ağlamaya başladı. Sınıf sıraya tutulmuş tokatı yiyen yere yıkılıyor, artık ağlama yerini bağrışmaya bırakmıştır.
Sıra, şimdi rahmetle andığımız Gülsümün Alinin Hüseyin’e geldi. Hüseyin baktı ki müslümanım diyen tokatı yiyor. O da “ hayır değilim” dedi.
Hüseyin sınıf tekrarı yaptığı için bizden biraz daha büyüktü. Birinci tokatı yiyince sarsıldı düşmedi, ama o ikinci tokatı da yedi. Değilim diyene iki tokat attı.

Neymiş efendim,
O arada birimiz “müslümanım Elhamdülillah” dedi. Meğer öğretmenin aradığı cevap oymuş. Kalan birkaç kişiyi de dayaktan kurtarmış oldu.

Hatıra: Mustafa AKÇAİR

Ayşe abula haşimdi işim var daha sora olurmi

.......Bizim köyde insanlar birbiriyle konuşuken,öyle laflar söylerlerki bilmiyen birisi dinlemiş olsa kavga ediyorlar sanır...
     Örneğin,birbirlerine söverler,ancak bunların hepsi bir laf olarak kalır,hiç bir art niyyet olmadığından dolayı hiç dikkat çekmez,unutulur giderler.

                     İşte bunlardan yaşanmış bir olay..

Abloğun Mehmetin karısı Ayşe abula yoldan geçen komşusuyle sesli bir şekilde konuşuyor

bir ara Ayşe abula komşusuna kızarak şöyle der....

Yahu dün yaylaya giderken bağa niye duyulmadın belki bende gelırdım senlan E , s..ksin seni alaman  olsunmi  .......der.
Tabiki hemen kapı komşuları olan Mehmet alamanın bu lafları duyacağını hiç farketmezler.
Ama Alaman konuşulanları duymuştur....
O an Alaman Mehmetten bir ses duyulur alçaktan ...

Ayşe abula haşimdi işim vardır daha sonra olurmu.

Merhum Mehmet alamana allahtan rahmet diliyorum.
Ayşe abulaya burdan selamlarımı yolluyorum.

hatıra:Ömer AKÇAİR

Kaşıntı

Rahmetli kırıkçı Rasim agayı çevrede herkes tanır yanından geçerken bayan olsun erkek olsun çok dikkatlı olunacak eğer birisi öksürürse bunu da rasim aga duyarsa kaşınıyisın der söğmeye başlardı....

Günlerden bir gün .Lazga Alinin karısı Meyrem abula ve şamburuğun Temelin karısı Ayşe ikisi birlikte Rahmetli rasimin evinin yanından geçiyorlar.Rasim aga evin önünde fasülye ayıklıyor.Meyrem abula rasim aganın duyacağı şekilde hafifçe bir öksürüyor ve ardından, sesli bir şekilde suçu yanındakine atmak için şöyle der Rasim aga habu Ayşe kaşınıyi der.
Rasim agada kafayı kaldırır onlara doğru bakar ve biraz durduktan sonra sinirli bir şekilde cevap verir....................

                                             Meryem kızım ... Ayşe deyilde sangi sen kaşınıyısın....

                                            Anlatan: Mevlüde ÇAĞLAR

Kağaman buldunmi siğıri

Veloğun Gülüzarın Karaman memleketdeyken çok kumar oynardı.Annesi rahmetli Gülizar abula bu olayı hiç bilmezdi....


Okulların açılacağına yakın bir pazartesi günü Gülizar abula oğlu Karamana bir siğır veriyor...

Git oğlum bunu sat çocuklara okul kıyafetleri al diye... Karaman siğırı getirir çarşıya satar parayı alır gider ogün hepsini kumara verir, gelir köye annesine, annecığım sığırı getirdim pazara çaldırdım onu çok aradım bulamadım der ...


Rahmetli Gülizar abla başlar söğmeye beddua etmeye,Karamanda annesine,anneciğim ben onu çalanı mutlaka bulacağım sen merak etme der,Gülüzar abla da bu yalana kanar ve hergün sorar,tabiki aynı cevabı alır....bulamadım ama peşini biramayacağım anne sen merak etma..... der . Tabiki bugüne kadar hiç bulamamıştırya.

Bu olayı köyde herkes duyar ve alay konusu olur. Karaman birgün kahvenin yanına gelir Hurmacının Yaşar onu görür,(yaşarı biliyorsunuz biraz zor konuşur) ve onunla dalga geçmek ister.
Konuşmalar şöyle..........

Yaşar :------- Kağaman buldunmi siğırı.

Karaman:---- Buldum yaşar buldum.

Yaşar :------- Nerede buldun oni kağaman.

Karaman:---- (yaşarın annesini kastederek) Hanifenin havanın altında buldum oni yaşar .

Yaşar : ----- (biraz durduktan sonra annesine söğüldüğünü fark edince)E. Kağaman koyayım aburağın   a...mına . der.

                        Anlatan:Ahmet DEMİR

Elalem ontane ya sen

  Veloğun Yusufun Mehmet (zelzel mehmet). Bi kış günü abekaya gider. mağazidan bi çuval yaprak alır gelir.


  Abloğun Ahmetin eski kahvesinin ordan aşağa inerken ayağı kayar ve düşer.

   Bu sırada kahvenin kapısında  oturan babası  rahmetli yusuf aga ve kahveci Abloğun Ahmet ona gülerler.

Sinirlenen Mehmet  yerden kalkar geri döner ve babasına şöyle der....

    S..keyim sakalıni  elalem on tane yaptı sağlam sen bitane yaptın oda sakat bida utanmadan güleyisin.
     (not::mehmet babasının tek erkek çocuğu olduğu için babasına söğerken bunu aklına getiriyor)

gönderen: Gökhan ÖZTÜRK 

Çok üzilıyırım

Merhum Arifin Osmanın Hanımı, Mevlütün kızı Fadime abula gelini Hava ya sık sık beni beni doktora getir der durur...

Gelini Havada alır kaynanasını getirir doktora...

Dotor sorar teyze neyin vardır anlat bakalım...

Aşırı şekilde şişman olan Fadime teyzem başlar anlatmaya doktor bey çok zamandır iştahım kesildi yemek yiyemiyrım,çok üziliyrım ne yapmam lazim...?

doktor şişman olan teyzemi gözleriyle iyice bir süzdükten sonra aynen şöyle der...

Teyze sen bu halinle  altı ay hiç bir şey  yemeden idare edersin  üzülmene gerek yok......................


     Anlatan:Havva ÖZTÜRK

Mehmet hağurda bişe yıkayiler

Günlerden bir gün karabacağın mehmet abinin yani teyzemin evinin yanında  bir düğün vardır...
karabacağın mehmet abi evde bulunan herkesi düğüne yolladı düğünü çok seven hanımını yani benim teyzemi yollamıyor...
teyzem gitmek için ne dediyse olmadı...


düğün evlerine çök yakın olduğu için horon oynanıyor davul zurna sesleri evden duyuluyor horonu çok seven teyzem yerinde duramıyor... horon oynanıyor aşağı alacaklar komutlar geliyor yıkıl yıkıl diye ...
tam o sırada teyzemin dayanacak gücü kalmadı etrafa bir bakındı...
      tam osırada kocasına şöyle diyor.


E... Mehmet hağurda bişe yıkayıler bakayım nedırda geleyim...

gönderen: şengül SAĞLAM (belçika)

Seni dükkanda arayayım

 Karabacağın mehmet  yani teyzemin kocasının bir gün evinin telefonu bozulmuş  telefonu bozulmuş...

mehmet abi biraz uğraştıkdan sonra telefnun çalıştığını fark etmiş...

  ama yinede denemek lazım dedi .o sırada yanında bulunan eşi yani benim teyzeme şöyle diyor,
...Fadime sen burda dur ben ineyim aşağıyada oradan arıyayım evin telefonunuda bakalım çalışıyormu.ve telefon etmek için iniyor aşağıya.


Buraya kadar her şey normal gelebilir size ,normal olmayan ise o anda Mehmet amcanın cebindeki   telefonla aramayı düşünememesi...




                                             gönderen: şengül SAĞLAM (belçika)

Eyvah kari nerede

Olay-1:
Allah selamet versin Yarma Ahmet in ikinci muhtarılğı döneminde idi,Ahmet abi çok azda olsa hanımı Emine abula ile birlikte bir pazartesi günü çarşıya gitti alacaklarını aldı herşey hazırladı geldi köye, gitti abloğun Ahmetin kahvesinde
oyun oynuyor.Arkadan bir haber geliyor ahmet abiye,hanımınız Emine abula seni çarşıda bekliyor ,ahmet abi eyvah eyvah unuttum onu çarşıda diyerek yerinden fırlıyor.Sonuçda Emine abula bir jeep tutup köye geliyor.
     Nerede
Olay-2:
Ahmet abi kızı Arzu yu evlendiriyor,düğün oldu bitti sıra geldi fotoğraf çektirmeye,Ahmet abinin külfeti kalabalıktır hepsi geldi bir araya, gelinle damat aralarında,fotoğrafçı dikkat diyor, Ahmet abi o arada etrafına bir göz atarak yanındakilere soruyor yahu bizim Arzu nerede.
    Olay-3:
 obizi tanımaz
3-Ahmet abi kızların açık saçık giyinmelerine çok karşı,böyle giyineni görünce Ahmet abi çok fena kızar.Kızının düğünü vardır ahmet abinin kızları düğün kıyafeti giyecek korkuyorlar babalarından.Kızlar buna çözüm bulurlar ,babamız düğüne gelecek bizi kimse tanıtmasın ona o bizi bu kıyafetlerle tanımaz.
             
Olay-4:
Ahmet abinin istanbulda inşaatı vardır.Kendisi işi verir işçilere özel arabasını alır gider,epeyce gittikten sonra aklına gelir yahu inşaata kum çakıl gelecek,özel arabamı bıraktım yolun ağzında anahtar bende,kamyon oraya giremez döneyimde arabayı çekeyim bir kenara der ve geri döner,gelir inşaatın yanına ve zaten arabasını alıp gittiğini fark eder.

Ahmet abiye ve eşi Emine ablaya burdan saygı ve sevgilerimi yolluyorum.

                                                  Hatıra:Ömer AKÇAİR